15 Mart 2011 Salı

Ne Geyşa Ne Nataşa Her zaman Türk Kadını AYŞA


Zaman ayıramıyoruz ki kendimize artık zamanlarda internetin başına geçip sohbet eder olduk arkadaşlarımızla.Yine o zamanlardan birinde yani çocuklarımızın,eşimizin ve diğer sorumluluklarımızın artık zamanlarında birinde arkadaşlarla sohbet ediyoruz sanal alemde tabiiki  yine uyku saatlerimizden çalıntı zamanların birinde...Ben saatin farkına vardığımda hemen izin isteyip çıkmak zorundayım arkadaşlar kocam gelecek hazırlık yapmam lazım ona hizmet zamanı dediğimde Geyşa oluvermişti adım şakasına...Fakat sonraları düşündüm de Ne Japonların Geyşası ,ne de Rusların Nataşa-sı su bile dökemezdi Türk Kadını Ayşa'nın eline.Ayşa diyorum bildiğimiz Ayşe 'lere çünkü bizim köyde ve bir çok yörede Ayşe kibarca ve kadınca bir söylem kabul edilip kadınca davranması bile ayıp olan kadınlarımızın kalın sesli harflerle erkeklere benzetmeye çalıştıkları ses tonuyla seslendikleri bir çeşit şivedir.Kadınlığını bile göstermek istemeyen Türk Kadınlarının olduğu memleketimde ,Eğitilmek şart ,kadına şiddeti engellemek için denilen ama aile içi şiddetin en çok yüksek okul okuyan ailelerden çıktığı memleketimde,dinimizi yanlış anlatıp yanlış yorumlayıp kadını ikinci plana atan halbuki Allah'ın erkeklere bir emaneti hatta erkeklerin mücevheri olarak değer verilen din kitabımızın okunmadığı memleketimde;  .Bir gün kadın olduğumuzu kutlamak için gerçek sebeplerimiz olması dileğiyle!!!
Bu arada eşimin kadınlar gününe denk getirdiği anlamlı hediyesine teşekkür etmeden geçemeyeceğim.Her ne kadar anneler ve ev hanımları emekli olamasalar da ömür boyu,benimde artık emekli maaşım olabilecek torunlarımla harcayabileceğim:)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız benim için çok değerli!

>